Ortak bildiri de platform koordinatörleri temsil ettikleri kurumların toplumsal cinsiyet eşitliğine bakış açısının “Hayat Birlikte Güzel” mesajı ile ortak nokta da buluştuğuna dikkat çektiler.
Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlenmesi ile ilgili yapılan çalışmaları Bursa’ya taşımak ve iş dünyasında Bursa’yı bu konuda örnek il olarak konumlandırmak üzere 2016 yılında BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim Tekstil koordinatörlüğünde, KalDer’in desteğiyle kurulan Kadının Güçlenmesi Bursa Platformunda, farklı sektörlerden 34 WEPs (Kadının Güçlenmesi İlkeleri) imzacısı firma yer alıyor.
Platform, kadının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusuyla ilgili paydaşları bir araya getirerek firmalar arası öğrenme süreçlerini desteklemek, kadının güçlenmesi prensiplerinin ülke çapında yayılımını sağlamak, iş dünyası olarak aile içi şiddete karşı ortak bir politika geliştirmek ve böylelikle de etkiyi arttırmak üzere çalışmalar yürütüyor.
BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eroğlu
Dünyada ve Türkiye’de parlamentolarda, belediyeler ve belediye meclislerinde, şirket yönetim kurullarında, yönetim pozisyonlarında, bilimde ve akademide kadınların oranı hala olması gereken seviyede değil. Kadınların lider pozisyonlarda, siyasette, ekonomide ve toplumsal hayatta daha fazla yer almalarını engelleyen, kalıp yargılar, ayrımcı kanunlar ya da uygulamalar ve yapısal bariyerler var.
İş yaşamında kadınlar eş değer işe eşit ücret alamamak, cam tavan uygulamaları, iş yerinde gerçekleşen toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık ve şiddet, cinsiyetçi pratikler gibi çeşitli ayrımcı uygulamalara maruz bırakılabiliyor. İş yaşamındaki bu ayrımcı pratikleri önlemek için yasa yapıcıların, kamu kurumlarının ve de şirket yöneticilerinin yapabileceği düzenlemeler ve uygulamalar var.
Araştırma şirketi BAREM’in global ortağı WIN Grubu ile birlikte 35 ülkede 30 bin 253 kişiyle 21 Ekim 2020 - 15 Ocak 2021 tarihleri arasında gerçekleştirdiği ve Türkiye’den de 1001 kişinin görüşüne başvurulan bir araştırma; iş hayatında, evde ve politikada toplumsal cinsiyet eşitliğinde gelinen noktayla ilgili önemli veriler ortaya koydu. Araştırmaya göre dünyada, ülkesindeki kadın ve erkeklerin evde eşit konumlandığını düşünenlerin oranı yüzde 71 iken bu oran işyerlerinde yüzde 60’a, politikada ise yüzde 51’e düşüyor. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin olduğunu düşünenlerin oranı; evlerde yüzde 58, işyerlerinde yüzde 56, siyasette ise yüzde 46 ile dünya ortalamasının altında. Türkiye bu oranlarla 35 ülke arasında 26. sırada yer alıyor. Listede Finlandiya başı çekerken, Japonya ise sonuncu durumda.
toplumdaki ve iş hayatındaki yeriyle ilgili yapılan daha nice araştırmanın sonucunu sıralamak mümkün. Maalesef son yıllarda yapılan araştırma sonuçlarının hepsinde Türkiye’nin bulunduğu konum oldukça geride. Kadınların iş hayatındaki yerinin güçlenmesi ve toplumsal eşitsizliğin azalması adına alınacak daha çok yolumuz olduğu ortaya. Yine de gelecekten ümidimizi yitirmeden yol almak ve her cephede ilerleme kaydetmek adına farkındalığı arttırmaya devam edeceğiz.
Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği BUİKAD, yaşamın her kesiminde kadının varoluşunu sağlamak ve güçlendirmek amacıyla yol gösterici olmayı, girişimci kadın sayısını arttırmayı, kadının yasama ve karar verme süreçlerindeki etkinliğini ve yönetsel gelişimini desteklemeyi hedefliyor ve stratejilerini bu doğrultuda hayata geçiriyor.
İş hayatının her kesiminde çağdaş Türk kadınının, iş hayatının ayrılmaz bir parçası olması gerektiğine ve ülke ekonomimizin kalkınmasının yolunun ancak ve mutlak bu yolla mümkün olacağına inanıyoruz. Daha çağdaş bir toplumsal sürece ulaşmanın; kadının eğitilmesi, kadının istihdam oranının ve girişimci kadın sayısının arttırılması ile mümkün olacağı bilinciyle yol alan BUİKAD olarak biz de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor ve “Hayat birlikte güzel” diyoruz.
BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay
Atatürk’ün öncülüğünde sanayi atılımı yaparak hızla kalkınmış ve refah seviyesini yükseltmiş bir ülkede yaşamımızı sürdürüyoruz. Günümüze dek süregelen endüstri hayatı içerisinde serbest girişimci kimliği ile güçlenen iş dünyası temsilcileri, ülkemizin ekonomik gelişimine sonsuz faydalar sağladı. Özellikle ihracat temelli büyüme stratejisine destek vermek adına canla başla çalışan sanayicilerimiz, coğrafyanın kader olmadığını ispatlarcasına dünyanın her köşesine ulaşıyor artık. Söz konusu bu gücün gelecek adına ne kadar değer taşıdığını, içinden geçtiğimiz pandemi koşulları bir kez daha ortaya koymuş durumda. Sanayicinin üretim ve ihracat hızı düştüğünde, ülke ekonomisinin de istenen seviyede ivmelenemediğini son büyüme rakamları da ortaya koymuş durumda. Dileğimiz odur ki, içinde bulunduğumuz küresel salgın süreci en kısa sürede sona ersin ve sanayinin çarkları daha büyük bir hızla dönsün. Üretimimiz, ihracatımız ve büyümemiz artsın.
Pandeminin getirdiği olumsuz koşullar düzelse dahi, mevcut refah seviyemizin daha da artması ve her vatandaşımızın hak ettiği seviyeye ulaşması adına oldukça stratejik bir hamleyi bir kez daha hatırlatmak isterim: Kadın istihdamını arttırmak...
dünyasının geçmişten günümüze birbirinden değerli başarılara imza attığını, nice hedeflere ulaştığını ancak kadın çalışan sayısını olması gerektiği noktaya taşımakta zorlandığını bir tespit olarak ortaya koymakta fayda var. Bunun altında eğitim ve sosyal politikalar başta olmak üzere kültürel değerler, toplumsal alışkanlıklar gibi başka sebeplerin yattığını da kabul edebiliriz. Ancak arzu ettiğimiz şekilde gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşabilmemiz, kadın istihdamının daha da güçlenmesi ve tabana yayılması ile mümkündür. Bu anlamda iş dünyasının çatı kuruluşlarından biri olarak söz konusu kavramı son derece önceliklendirdiğimizi ve üyelerimizin de bu yönde hassas adımlar atmayı son derece değerli gördüğünü bir kez daha belirtmek isteriz.
BUSİAD temsilcileri olarak biz de derneğimizin ismini genel kurul kararı ile Bursa Sanayicileri ve İş insanları Derneği şeklinde değiştirdik. Derneğimizin gerek yönetim kurulunda, gerek üyeleri arasında, gerekse uzmanlık gruplarında kadın sayısının artmasını son derece önemsiyoruz. Dernek üyesi firmalarımız da şirketlerinde kadın çalışan sayısının arttırılması konusunu önceliklendirmekte ve bu konuyla ilgili birbirinden değerli çalışmalara imza atmaktalar.
İş dünyasında kadınların lider konumlarda yer alması ve karar alma mekanizmalarına erişebilmesi için kadınların her iş kolunda ve her seviyede ilerlemesine imkan verecek politikalar ve programlara yatırım yapmak son derece önem taşıyor. Sadece niceliksel değil, niteliksel katılımı da güçlendirmeye odaklanmamız gerektiği ortada. Kadınların iş dünyasında ön sıralarda yer alması; kadınların iş yaşamına daha fazla katılması ve özellikle ekonomik olarak güçlenmeleri adına son derece elzem.
Kadın - erkek birlikteliğimizi eşit şartlarda kabullenmezsek, mevcut potansiyelimizi tam olarak kullanamayız. Toplumun her alanında kadın erkek eşitliğine dayalı eşit temsil hakkı, mevcut sinerjinin daha da yükseltilmesinin anahtarı. Her nerede olursa olsun kadın ve erkek beraber çalıştığında verimlilik, karlılık yüzde 35’lere varan oranlarda yükseliyor. Farklı düşüncelerin buluşmasından çözüm dönük çarpıcı sonuçlar çıkabiliyor. Bunun için biz de “Hayat birlikte güzel” diyor, tüm iş dünyası temsilcilerini bu mesaj etrafında birleşmeye davet ediyoruz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.
Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Yeşim Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur
Toplumdaki rolü ve sosyal hayata kattıkları yadsınamaz konumda olan kadınlar, geçmişte olduğu gibi gelecekte de erkeklerle birlikte yan yana omuz omuza durarak çağa yön vermeyi sürdürecek. Her ne kadar istatistikler bu sürecin daha da hızlanması ve söz konusu katkının maksimize olması adına daha çok yolumuzun olduğunu ortaya koysa da, gelecekten ümidimizi yitirmeden bu amaca doğru koşmaya devam edeceğiz.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), 2021 yılının Dünya Kadınlar Günü temasını “Kadınların liderliği ve eşit katılımı” olarak açıkladı. Hepimiz eşit bir gelecek kavramının; siyasetten akademiye, bilimden sanata, kamudan özel sektöre kadar hayatın her alanında kadının lider pozisyonlarda yer alması ve karar alma mekanizmalarına katılımıyla mümkün olduğunu biliyoruz.
Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) imzacıları, iş yaşamında kadınların güçlenmesine yönelik ve toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik edici politikalar, planlar ve de uygulamalar geliştirmeyi taahhüt ediyor. WEPs imzacıları; iş hayatında eşitlik ve kadın hakları için savunuculuk yapmak, kadınların karşılıksız bakım emeğini azaltacak çalışmalar yürütmek, kadınların güçlenmesi için plan ve programlar yapmak, şiddete maruz bırakılan kadın ve kız çocuklarını desteklemek, toplumsal cinsiyete duyarlı politikalar üretmek ve bu politikalara göre sunulan hizmetleri yönetimlerden talep etmek gibi uygulamaları WEPs’in 7 ilkesi çerçevesinde gerçekleştirmek adına çalışmalarını sürdürüyor.
gerçekten hareketle, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadının güçlenmesi ile ilgili yapılan çalışmaları Bursa’ya taşımak ve iş dünyasında Bursa’yı bu konuda örnek il olarak konumlandırmak üzere 2016 yılında BUİKAD, BUSİAD ve Yeşim’in koordinatörlüğünde, ayrıca KalDer’in desteğiyle Kadının Güçlenmesi Bursa Platformu’nu hayata geçirdik. BM Global Compact Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu’na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Bursa Platformunda, farklı sektörlerden 34 WEPs imzacısı firma yer alıyor. Platformumuz, kadının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusuyla ilgili paydaşları bir araya getirerek firmalar arası öğrenme süreçlerini desteklemek, kadının güçlenmesi prensiplerinin ülke çapında yayılımını sağlamak, iş dünyası olarak aile içi şiddete karşı ortak bir politika geliştirmek ve böylelikle de etkiyi arttırmak üzere çalışmalar yürütüyor. Bu faaliyetlerin bir sonucu olarak yakın bir zamanda Kadının Güçlenmesi İzmir Platformu’nun da kurulmasına öncülük ettik. Söz konusu etkinin ülkemizin her noktasına yayılması ve kadınların toplumsal hayattaki rolunün daha da güçlenmesi en büyük amacımız. Tüm iş dünyası temsilcilerini bu amaç etrafında birleşmeye ve WEPs imzacısı olarak bu alanda oluşacak güçlü sinerjiye ortak olmaya davet ediyoruz. Çünkü “Hayat birlikte güzel”.
KalDer Bursa Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi
Kalite anlayışı günümüzde belki de tarih boyunca hiç olmadığı kadar önem kazanmış durumda. Bunda kalite kavramının bize sunduğu yadsınamaz değerlerin payı büyük. Artık sadece ürün ve hizmette değil yaşamın her alanında kalite arayışı ön planda.
KalDer Bursa Başkanı olarak uzun yıllardır dillendirdiğim bir söylemim var; “Tüm birey ve kurumlar mükemmellik modelini iş ve yaşam tarzı haline getirse, insanlar cenneti dünyada yaşarlar”. Bu söylemime gönülden inanıyorum.
Önümüzdeki günler büyük değişimlere ve yeni başlangıçlara gebe. Üstelik bu değişim sadece iş alanıyla sınırlı kalmayacak. Sosyal hayatla, istihdam politikalarıyla ve sürdürülebilirlikle ilgili bildiğimiz her şey yeniden tanımlanıyor. Birçok ülkenin önüne geçebilmek adına ülkemizin daha da fazla değişmeye ihtiyacı var. Bunun için de kadın liderler olmazsa olmaz. Gelecek güzel günlere ulaşmak için kadınlarla erkekler birlikte çalışmalı ve birlikte başarmalı. Bunu başabilecek güçteyiz. Yeter ki farklılıklarımızı zenginlik olarak görelim ve herkesin düşüncesine saygı duyalım. Bu değişim ve dönüşüm süreci içinde yeni yetkinliklere ulaşmamız gerekecek. Savunucusu olduğumuz mükemmellik modeli de kendisini sürekli yenilemekte.
Toplumun her kesiminde kalitenin yükselmesi adına hepimize önemli görevler düşüyor. Özellikle iş hayatında toplam kalitenin yükselmesi adına kadınlar son derece önemli bir rol oynuyor. Toplumda güçlenen ve iş hayatında kendine daha fazla yer bulan kadınlarımız, çevrelerinde daha etkili olacak, daha kaliteli ve gelişmiş bir toplumun oluşmasında önemli rol oynayacaklardır. Bu anlamda iş dünyasında kadının liderliği son derece değerli. Kadını medeniyetin, kalkınmanın, üretkenliğin, sevginin, barışın, aşkın temeli ve kaldıracı olarak tanımlamak mümkün.
Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini de bu anlamda son derece önemsiyoruz. Hedefler arasında 5. maddede toplumsal cinsiyet eşitliği ve 8. maddede de insana yakışır iş ve ekonomik büyüme yer alıyor. İnsan yaşam için değil, yaşam insan için var. Sadece insanı değil bir bütünü hatta tüm gezegeni düşünerek yaşamamız gerekiyor. Farklı bir feslefeye, farklı dokunuşlara ihtiyaç var. Bu da sevgiyle, saygıyla ve ötekileştirmemeyle olur. Daha kaliteli yaşama ancak bu sayede ulaşabiliriz. Unutmayalım ki “Hayat birlikte güzel”.
mysoftoday.com