Biyolojik çeşitlilik ve sürdürülebilirlik
Biyolojik çeşitliliği azaltan veya onu olumsuz yönde etkileyen nedenlerin hemen hepsinde kuşkusuz insan faktörü ön plandadır.
Biyolojik zenginliği azaltan nedenlerin kökeni ne olursa olsun ekosistemleri korumak, yönetmek ve sürdürülebilir şekilde kullanmak yine biz insanların sorumluluğundadır. Bir başka ifade ile eğer bir bölgedeki ekosistem insan kaynaklı faktörler nedeniyle bozulmuşsa, bu ekosistemlerde biyolojik çeşitliliğin yeniden geri kazanımı, korunması ve devamlılığı için farklı ve çok yönlü yönetim anlayışına ihtiyaç vardır.
Bütün canlılar gibi insan da doğal sistemin yani ekosistemlerin bir parçasıdır. Sistemin iyi işlememesi durumunda sonuçta yine en fazla insan toplumları zarar görecektir. Günümüzde biyolojik zenginlikleri korumak için sadece doğal kaynakları fiziksel olarak koruma altına almak akılcı bir yaklaşım olmadığı gibi yeterli de olmamaktadır. Etkin ve sürekli olacak bir doğal kaynak yönetim yapılanması gerekmektedir. Bu tür bir yönetim anlayışı için de ekosistemlerle ilgili özellikle biyolojik envanterlerle birlikte bazı edafik, topoğrafik ve meteorolojik bilgilere de ihtiyaç duyulacaktır.
Biyolojik envanterler; başta koruma alanları olmak üzere ülke çapında bitki ve hayvan genetik kaynakları, habitat ve ekosistem tipleri, tehlike altındaki türler, habitatlar, ekosistemler Sunuş ile çevresel stresler için gösterge olabilecek türler hakkında yapılmak zorundadır.
Artık orman işletmeciliği anlayışımız, hassas türlerin belirlenmesi, biyolojik çeşitlilikteki değişimlerin izlenmesi, ekosistem işleyiş fonksiyonlarının anlaşılması üzerine yoğunlaşmalıdır. Etkin koruma için oldukça önemli olan doğal kaynakların ve özellikle biyolojik çeşitliliğin korunması, sürdürülebilir kullanımı, geri kazanım ve restorasyonu gibi kavramlar bu yeni yönetim anlayışı içinde dikkate alınmalıdır.