‘Kadinlarin ekonomideki yerini korumak için adimlar atacağiz’

Toplantıda KAGİDER Başkanı Emine Erdem, kadın girişimcilerin pandemi süreci deneyimleri, normalleşme sürecindeki gereksinimlerine ve kadın istihdamının korunması için önem arz eden konulara değindi. Bakan Zehra Zümrüt Selçuk ise yapılan çalışmaların çıktılarını paylaşarak, normalleşme sürecinde atılacak adımlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, “Önümüzdeki dönemde kadınların ekonomideki yerini korumak adına atacağımız adımlar olacak” müjdesini verdi.

KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) dün dernek yönetim kurulu ve üyelerinin katılımıyla gerçekleştirdiği webinar’da T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’u ağırladı. Emine Erdem’in açılış konuşması ve TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı ve İstanbul milletvekili Av. M. Belma Satır’ın mesajlarını iletmek üzere kısa süreli konuk olduğu toplantıda Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, pandemi döneminde yapılan destek ve önlem çalışmalarına ve normalleşme sürecinde atılacak adımlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

EMİNE ERDEM: ‘EKONOMİK KALKINMA ANCAK ‘EŞİT’ KATILIMLA MÜMKÜN’

KAGİDER Başkanı Emine Erdem açılış konuşmasında, çoğunlukla pandemi krizinden ciddi şekilde etkilenen sektörlerde faaliyet gösteren kadın girişimcilerin sorunları ve ihtiyaçlarına, ekonomik kalkınma programları kapsamında kadın istihdamının korunması ve büyütülmesi için atılması gereken adımlara ve pandemi sürecinde evlerde artan kadına yönelik şiddete değindi. Erdem konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Salgın sonrasında dünya ekonomisinde yeni koşulların ortaya çıkacağını hep birlikte görüyoruz. Eskiye dönmek anlamında bir normale dönüş olmayacak. Sadece Türkiye’nin değil bütün ülkelerin COVID-19 krizini atlatmaları ve yeniden kalkınma yoluna girmeleri, bu sürece herkesi eşit şekilde dâhil etmekle mümkün olacak. Kadınların ekonomideki varlığını ve gücünü artırabildiğimiz ölçüde gelecekteki benzer şoklara karşı ekonominin direnci de güçlenecek.”

Emine Erdem, konuşmasın pandemi etkisiyle dijitalleşmedeki hızlanmanın ‘eşitleyici’ gücüne de vurgu yaptı: “Teknoloji zaten son yıllarda iş dünyasının tüm süreçlerini değiştiriyordu ama yaşadığımız küresel salgın krizi bu süreci daha da hızlandırdı, ona ivme kattı. Yeni dijital teknolojileri daha etkin kullanmak şirketler için verimliliğin, maliyet kontrolünün ve başarının anahtarı olacak. Aslında bu teknolojiler kadınlar için de iş dünyasındaki cinsiyet eşitsizliğine karşı dengeleyici, koşulları biraz daha eşitleyici bir etken olacak. Dolayısıyla girişimci olan veya profesyonel çalışan kadınların teknolojiden daha fazla yararlanabilmesi şimdikinden daha da fazla önem kazanacak.”

BAKAN SELÇUK’UN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI

T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise Türkiye’nin pandemi sürecinde verdiği mücadeleye dünyanın gıptayla baktığını belirterek, bu süreçteki başarının alınan sert tedbirlere bağlı olduğunu ifade etti. Ramazan Bayramı’nda uygulanacak sokağa çıkma yasağı ile birlikte normalleşme sürecinin daha da hızlanacağını söyleyen Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’un konuşmasından satır başları şu şekilde:

‘SALGIN, TÜM ENDÜSTRİLER İÇİN KÜRESEL DÖNÜŞÜMÜN TETİĞİNİ ÇEKİYOR’

“Ramazan Bayramı’nda tüm yurtta uygulanacak sokağa çıkma yasağı ile birlikte günlük vaka ve vefat sayılarının daha da düşeceğini ve normalleşme sürecimizin daha da hızlanacağını ümit ediyorum. Görülüyor ki bu salgın yalnızca bir sağlık krizi değil, tüm endüstrileri etkisi altına alacak küresel bir dönüşümün de tetiğini çeken bir faktör olacak. Her şeyin yeniden anlamlanacağı bu değişe hızlı yanıt veren, kendini hızlı güncelleyebilen, adapte edebilen işletmeler, sistemler ve girişimciler ayakta kalarak yeni bir sistemin oluşumuna katkı verecekler.”

‘BİREYSEL VE TOPLUMSAL TRAVMALARA NEDEN OLAN PANDEMİ PSİKOLOJİSİNİ YÖNETMEK ÖNEMLİ’

“Küresel düzlemde biz bugün sadece arzı değil aynı zamanda talebi de etkileyen bir ekonomik durgunluktan bahsediyoruz. Yaşanılan bu süreç maalesef birçok kaybı da beraberinde getiriyor. İnsanlar yaşam standartlarının hiç beklemedikleri ve alışmadıkları bir şekilde değiştiğini gözlemliyorlar. Bu durumun aileleri ve bireyleri etkilemesi kaçınılmaz. Dolayısıyla bu süreçte ve sonrasında pandemi psikolojisini yönetmek de hem ekonomimiz hem de toplumumuz ve dünya için çok önemli olacak.”

‘DEZAVANTAJLI GRUPLARIN İHTİYAÇLARINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUYORUZ’

“Yaşanan sürecin olumsuz sonuçları tabii ki en fazla dezavantajlı gruplar üzerinde etkisini gösteriyor. Bundan dolayı özellikle dezavantajlı grupların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, toplumun tüm kesimlerine yönelik bir destek çalışmasına ihtiyaç olduğu aşikar. Bunları göz önüne alarak koronavirüs salgınından ülkemizin en düşük şekilde etkilenmesi için her türlü tedbiri almaya devam ediyoruz, edeceğiz. Pandemiyle mücadelede Türkiye’nin verdiği mücadeleye gıptayla bakılıyor. Bakanlık olarak biz toplumun her kesimini ilgilendiren hayati konularda görev ve sorumluluklar taşımaktayız. Ekonomik İstikrar programı altında açıkladığımız Sosyal Koruma Kalkanı programını hayata geçirdik. Bu çerçevede aldığımız tedbirler çalışma hayatında, sosyal güvenlik alanında, sosyal yardımlar ve sosyal hizmetler alanlarında yapılan çalışmaları kapsıyor.”

‘KADINLARIN EKONOMİDEKİ YERİNİ KORUMAK ADINA ADIMLAR ATACAĞIZ’

“Toplumumuzda kırılganlığı en yüksek kesimler her krizde en çok etkilenen kesimler oluyor. Bu kesimlerin başında kadınlar, engelliler, yaşlılar ve çocuklar var. Kadınların yoğun istihdam edildiği insan kaynakları, büro işleri gibi işlerde böyle dönemlerde daha fazla iş kaybı yaşayabiliyoruz. Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız ile birlikte, önümüzdeki dönemde kadınların ekonomideki yerini korumak adına atacağımız adımlar olacak. Kadın istihdamını önemsiyoruz. Mikro ölçekteki işletmelerimizin ekonomimiz için önemini biliyoruz.”

‘TEMEL HEDEFİMİZ, İŞVEREN VE İŞÇİYİ BİRLİKTE KORUMAK’

“Her hafta kabine toplantısında süreci değerlendirerek, Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu’nun verdiği bilgiler ışığında normalleşme sürecini hızlandırmaya gayret ediyoruz. Ekonomik destek programlarımız kapsamında temel hedefimiz istihdamı korurken, işverenleri ve işçileri birlikte korumak. Pandemi dönemini geride bıraktığımız zaman da girişimcilerimize, işverenlerimize ve çalışanlarımıza ihtiyacımız olacak. Bu anlamda her bir işletme ve çalışanımızı ülkemiz için değerli bir kaynak ve birikim olarak görmekteyiz.”

‘KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ KAPSAMINDA 5 MİLYAR TL’YE YAKIN ÖDEME GERÇEKLEŞTİRDİK’

“Bugüne kadar 412 bin’i aşkın firmaya çalışanlar için 5 milyar TL’ye yakın bir ödemeyi gerçekleştirmiş durumdayız. Başvuruların %37’si imalat sektöründe, %16’sı toptan ve perakende ticaret sektöründe, %12’si ise konaklama ve yiyecek içecek sektöründen gelmiş durumda. Bu dağılımın koronavirüsten en çok etkilenen sektörlerden geldiğini görmekteyiz. Ayrıca, kısa çalışma ödeneğine başvuran işletmelerin %82’sinin 10’un altında çalışanı olan işletmeler olduğunu görmekteyiz. Dolayısıyla küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerimiz bu önemli imkandan yararlanmış durumdalar.”